Müşterin Varsa Getir!

Bodrum'da evini satmaya karar veren bir mülk sahibi, bunu olabildiğince karlı ve hızlı bir şekilde yapmak ister. Satışa giden en hızlı yol bir emlakçı ile anlaşmaktır. Ancak hangi emlakçı? Elbette evini en hızlı ve yüksek fiyata satabilecek olanla çalışılmalıdır. Ev sahibi mantık yürütür ve tek bir emlakçıyla çalışmanın akıllıca olmadığına karar verir, evinin pazarlamasını kimseyi yetkilendirmeden, mahalli tüm emlakçılara açar, gerekçesi nettir:

birden fazla emlakçı, her biri kendi müşterileri için kendi kanallarını kullanarak, evinin pazarlamasına katkı sağlayacak, böylece daha fazla alıcı evi görecek, alıcılar arasında rekabet ortamı oluşacak ve ev hızlıca satılacaktır.

Kendisi de ilan portallarına cep telefonuyla çektiği fotoğraflardan oluşan bir ilan hazırlar, Emlakçıya bedel

ödemek istemeyen alıcıları da bu yolla kaçırmayacağını düşünür, ilandan arayan diğer emlakçıları da 'müşterin varsa getir!' diyerek sürece dahil edecektir.

Satış sonrasında ise mülkünü satan emlakçıya gönlünden kopan bir meblağ verecektir, aralarında bir sözleşme olmadığından, emlakçıya satışından dolayı bir ödeme vaadi vermez. Bu, Bodrum'da çokça rastladığımız, kulağa hoş gelen bir fantezidir. Gerçekçi değildir.

Hiç bir gayrimenkul profesyoneli, bu şekilde tanımsız bir konumlamayla, rekabet ortamına girip, mülkü ayakları yere basmadan temsil etmez. Bu ticaretin en temel esaslarına aykırıdır.

Alıcı, emlakçıya bir ödeme yapmazsa tamamen bedavaya çalışmış olacaktır, böyle bir durumda emlakçı gerçek bir mesai harcayarak mülkün pazarlama faaliyetlerini yürütmez. O mülkü 3 sebeple kullanır.

1- Elinde gerçekten pazarladığı yetkili mülkünü satabilmek için evi basamak yapar. Bu evi kötü emsal gösterip diğerini över.

2- Çok tecrübesizdir ve ilk tecrübesini böyle bir deneyimle satın alır.

3-İlan portallarında kendi reklamını evden çok yapar, evi içeriği haline getirir, başrole kendini koyar.

Oysa bir gayrimenkul danışmanı, alıcı müşterisine en iyi şartlarda servis ve hizmet vermek için çabalar. Müşterin varsa getir, ne imza atar pazarlama yetkisi veririm ne de hizmet bedeli öderim diyen bir mülk sahibi o emlakçının aslında müşterisi değildir, dolayısıyla da bir hizmet almaz.

Yetkilendirme ile çalışan emlak profesyonelinin öncelini evi bir an önce satıp, akdin gerektirdiği hak edişi almak ister. Size yaptığı çalışmaları raporlar. Mülkün diğer emlakçılarda paylaşımını kendi yapar, bölgeye çalışan tüm emlakçıların müşteri kitlesini aktive eder, İşin tanımı bellidir, belirsizlik olmadığı için Sakindir ve pazarlama için gerekli maddi yatırımı yapmaktan çekinmez,

Mülkünüzün satışı için çalışan emlak danışmanından, hizmet almak için hizmet bedeli ödemeli ve yetkilendirme yaparak iş akdinizi oluşturmanız gerekir, aksi halde yol geçen hanına dönen ve asla satılamayan, emlakçılar arasında sadece emsal olarak gösterilen bir mülkünüz olur.